Alt ekstremite varisleri olarak tanımlanan ve bacaklarda görülen varis hastalığı yaz aylarının
gelmesi ile birlikte kendini daha çok hissettiren bir toplar damar hastalığıdır.
Bacaklarımızda biri derin, diğeri yüzeyel toplar damar olarak adlandırılan başlıca iki çeşit toplar
damar sistemi vardır. Bu damarlar yerçekiminin aksi yönünde, kanın yukarı, kalbe doğru
taşınmasında görevlidir. Bu nedenle kanın aşağı göllenmesini engellemek için bu damarların
farklı seviyelerinde çok sayıda kapakçık vardır. Eğer bu kapakçık sistemi olmasaydı yatar
konumdan dik pozisyona geçtiğimiz anda kanın büyük bir kısmı bacaklarımıza akar ve bu ani
volüm azalması bayılmamıza neden olurdu.
Toplar damarlardaki bu kapakçık sisteminde yetersizlik olması nedeniyle kanın ayaklar yönünde
göllenmesi ve bununla ilişkili semptomlardan kaynaklanan tabloyu toplar damar yetmezliği; yani
varis olarak adlandırıyoruz.
Bu damarlardan derindeki damarlarda yetmezlik olması, iç varis ya da gizli varis olarak
adlandırılan ‘Derin Venöz Yetmezlik’, yüzeyel damarda yetmezlik olması da ‘Yüzeyel Venöz
Yetmezlik’ olarak tanımlanır. Bunun ayırımı için birtakım tetkiklere ihtiyaç vardır.
Her iki damar sisteminde aynı anda yetmezlik olabileceği gibi, ayrı ayrı yüzeyel veya derin venöz
yetmezlik tablosu oluşabilmektedir. Bu hastalığın ortaya çıkmasında ailesel yatkınlık, kadın
cinsiyet, uzun süre ayakta hareketsiz kalmayı gerektirecek durumlar, sigara kullanma alışkanlığı
olması, fazla kilo, hamilelik dönemleri gibi faktörler etkili olmaktadır.
Şikayetler; hastalığın başlangıç evrelerinde bacaklarda kılcal damarlarda belirginleşme, daha çok
günün ilerleyen saatlerinde ortaya çıkan bacak ağrıları, halsizlik, yorgunluk hissi, bacaklarda
ağırlık hissi, ayak tabanlarında yanma, gece bacaklarda huzursuzluk, rahat bir pozisyon
bulamama, uykudan uyandıran bacak krampları tarzındadır. Hastalığın ileri evrelerinde bacak diz
altı bölgesinde cilt renginde koyulaşma, ciltte kalınlaşma, kızarma, damarlarda belirginleşme,
kaşıntı, kanama, ayaklarda terleme ve en nihayetinde ayak bileği düzeyinde iyileşmesi oldukça
güç varis ülserleri oluşabilmektedir.
Çoğu zaman tedaviye zor yanıt veren ve tekrarlama potansiyeli yüksek olan varis hastalığı erken
aşamalarında bile ağrı yakınmalarının yanı sıra sosyal anlamda da kılık kıyafet seçiminden
meslek seçimine kadar birçok alanda ciddi problemlere neden olabilmektedir. Erken aşamalarda
estetik bir sorun iken, ilerleyen aşamalarda hastaneye yatarak tedavi edilmeyi gerektirecek
düzeye gelebilmektedir. Hastalar doktor doktor dolaşmakta ve çoğu zaman da istedikleri gibi
tedavi olamamaktan yakınmaktadırlar.
Hastalığın tedavisi uzun soluklu bir süreç gerektirmektedir. Bunda hastanın hayat tarzında bazı
noktalara dikkat etmesi tedavideki en önemli aşamadır. Zira varis hastalığı bir ileri aşamaya geldi
mi bunu bir önceki aşamaya çevirmek oldukça zordur. Bu nedenle hastalığın farkına varıldığı
andan itibaren hastalığın ilerlemesini önleyecek tedbirlere dikkat edilmesi önemlidir.
Bunlar;
- Uzun süre ayakta hareketsiz kalmayı gerektirecek durumlardan sakınmak. Ayakta pasif bir şekilde durulduğu zaman toplar damarlardaki kapak yetmezliği nedeniyle aşağı seviyelere kan birikimi olur. Bu da bu bölgede venöz basınç artışına neden olarak hastalığın ilerlemesine neden olur. Yürüyüş yapıldığı zaman kasların kasılması bu bölgedeki damarlar üzerinde sıkıştırıcı pompa etkisi yaptığından, kan göllenmesi engellenmiş olur. Bu nedenle ayakta pasif durmak yerine volta atar gibi yürüyüş hareketlerinde bulunmak dolaşımın rahatlatılmasına katkıda bulunacaktır.
- Kilo almamak. Kilolar batın içinde basınç artmasına neden olarak aşağıdan yukarıya kan taşıyan toplardamarlarda dolaşımı engelleyerek bacaklarda venöz basınç artmasına neden olur. Hamilelik dönemlerinde bebeğin yaptığı basınç nedeniyle varise yatkınlığı olan bayanlarda bu etki daha belirgin olmaktadır.
- Sıcak ortamlarda fazla kalmamak. Sıcak, damarlar üzerinde genişletici etki yaparak daha fazla kan birikimine neden olur. Buna bağlı olarak varis yakınmaları yaz aylarında artış gösterir. Bu nedenle kaplıcalar, sauna ve aşırı sıcak banyolardan fedakarlık yapmak gerekir. Banyo yaptıktan sonra soğuk su ile ayak parmaklarından dize kadar yapılacak bir duş masajı damarları büzerek kan göllenmesini önlemede etkili olur. Denize girmenin bir zararı yoktur. Ancak sıcak kumlarda güneşlenmek pek tavsiye edilmez.
- Fırsat buldukça ayakları uzatmak. Bacaklarda oluşan sızlamaları azaltmak için ağrı kesici almak yerine bacakları kalp seviyesinden yukarı kaldırmak en iyi ağrı kesici yöntemdir. Gün içerisinde bu işlemi birkaç kez tekrarlamak size daha rahat bir gece uykusu sağlayabilir. Bunun için işyerinde ayakların üzerine konabileceği küçük bir yükseklik bile faydalı olabilir.
- Rahat bir kıyafet seçmek. Batın bölgesini ve kasıkların üst tarafını sıkan dar kıyafetler ve korseler bu bölgedeki toplardamar sistemini baskı altına alır ve varis semptomlarının artmasına neden olur. Bu nedenle sıkmayan, rahat bir kıyafet seçimi önemlidir.
- Uygun ve kaliteli varis çorabı kullanmak. Varis çorabı giymekteki amaç ayak bileği seviyesinden dize ve kasıklara doğru kademeli azalan basınç uygulayarak bu bölgedeki toplardamar sistemini desteklemektir. Bunun için kullanılan çorabın kalitesinin iyi, numara ve boyutlarının da kişiye uygun olması önemlidir. Sadece boyun kısmı sıkan, alt tarafları gevşek bir çorap yarardan çok zarar verir. Çorabın kaymaması için yeni üretilen boyun kısmı silikonlu çoraplar özellikle bayan hastalar için uygun bir seçenek olabilir. Doktorun tavsiyesine göre diz altı, diz üst, kasık boyu ve külotlu çoraplar kullanılmaktadır. Yaz aylarında kasık boyu ve külotlu çorapların kullanılamadığını ve bu yüzden hiç çorap tedavisi alınmadığını gözlemekteyiz. Bu nedenle hiç varis çorabı kullanmamaktansa, dize kadar olan çorapların kullanılması bile hastalığın ilerlemesini engellemede çok önemlidir.
- Varis çorabını iyi kullanmak. Varis çorabını sabah, ayakları yataktan aşağı sarkıtmadan (yani toplardamar sistemi henüz rahat iken) önce giymek gereklidir. Bu sayede toplar damarların fazla kanla dolmadan korunması sağlanmış olur. Bütün gün çorap kullanılmalı, gece uyumak için uzanıldığında çıkarılmalıdır. Damarlar belirginleşmiş, ayak ve bacak ödemli iken çorapların giyilmemesine dikkat etmek gerekir. Böyle bir durumda giyilen varis çorabı yarardan çok zarar verebilir.
- Yukarıdan aşağı doğru masajdan sakınmak. Günün ilerleyen saatlerinde hastalığa bağlı sızlama ve ağrı duyusunu azaltmanın en iyi yolu uzanıp ayak ve bacakları kalp seviyesinden yukarıda tutacak bir yükseklikte tutmaktır. Bunu için bacakların altına iki veya üç yastık konulması uygun olabilir. Ayakta durur posizyonda iken bacaklara yukarıdan aşağıya doğru masaj uygulamak hastalığın semptomlarında artışa neden olarak zararlı etki verir.
Bu tedbirler sayesinde hastalığın ilerlemesi engellenmiş ve semptomlar bir miktar azaltılmış olur. Unutulmamalıdır ki varis çorabı kullanmak dahil, yukarıda bahsedilen tüm uygulamalar hastalığın ilerlemesini önlemek içindir. Yani mevcut hastalık tablosunda bir gerileme olmaz, sadece ilerlemesi engellenmiş olur. Bu nedenle ‘tüm bunları aylardır zaten yapıyorum ama varislerim aynen duruyor’ diyen hastalarımız bunların ancak birer önlem olduğunu hatırlamalıdırlar.
Bu yazıda bahsedilenler ameliyat olsun- olmasın tüm varis hastaları için tavsiye edilen uygulamalardır. Bunlar hastanın hayat tarzı ile ilgili alabileceği önlemledir. Gerçek anlamda başarının sağlanabilmesi ve - lazer tedavisinden cerrahi tedavi seçeneğine kadar - uygun tedavi yönteminin belirlenmesi için bir sağlık kuruluşundan yardım alınması gerektiği unutulmamalıdır.